İstanbul’un kültürel hafızasını sofralara taşıyan Akbabalı Meyhane, Tünel’de konumlanıyor. İsmini efsanevi Akbaba dergisinden alan mekân, geleneksel meyhane kültürünü günümüzle buluşturuyor.
1875’ten beri Karaköy ile Beyoğlu’nu birbirine bağlayan ve dünyanın en eski ikinci yer altı hattı olan Tünel, bugün hâlâ İstanbul’un ruhunu yaşatan ikonik bir lokasyon. Akbabalı Meyhane, bu tarihi dokunun tam kalbinde; uzun masaları, bakır detayları ve sohbeti uzatan ambiyansıyla şehrin klasik meyhane kültürüne modern bir yorum katıyor.
Meze, Müzik ve Muhabbetin En Samimi Hali
Akbabalı Meyhane, her akşam misafirlerini Udi Rahim ve ekibinin canlı performansları eşliğinde ağırlıyor. Fasılın yumuşak tınıları, masadan masaya dolaşan şarkılar ve uzun sohbetlere eşlik eden ritmiyle mekân, nostaljik ama aynı zamanda taptaze bir İstanbul gecesi vadediyor.
Menüde; zeytinyağlı enginar, Girit ezmesi, humus, köpoğlu ve pilaki gibi klasik mezelerin yanı sıra şıllık, cevizli kabak ve pazı sarma gibi seçkiler sofrayı zenginleştiriyor. Ara sıcaklarda tereyağında ciğer ve tereyağında karides öne çıkarken; ana yemeklerde ızgara levrek ve ızgara köfte, geceyi şık bir şekilde tamamlıyor. Finalde ise profiterol ve taze meyve tabağı, uzun sohbetlere tatlı bir kapanış sunuyor.
Gelenekten İlham Alan Yeni Nesil Meyhane Deneyimi
Kapalı alanı ve bahçesiyle hem samimi hem ferah bir ortam sunan Akbabalı, yalnızca bir yemek deneyimi değil; meze, müzik ve muhabbeti bir arada yaşatan bir buluşma alanı yaratıyor. Akbabalı Meyhane, İstanbul’un tarih kokan meyhane kültürünü bugünün misafirlerine yeniden hatırlatıyor; geçmişin ruhunu, günümüzün ritmiyle harmanlıyor.