Cevher Konağı, Halfeti’nin geçmişine ve doğasına açılan bir pencere

Cevher Konağı, Halfeti’nin geçmişine ve doğasına açılan bir pencere
Cevher Konağı, Halfeti’nin doğasına ve kültürel mirasına tamamen uyumlu bir yaşam alanı sunuyor. Konağın mimarisinden sunulan hizmetlere kadar her detay, bölgenin ruhunu yansıtacak şekilde özenle tasarlanmış. Taş kemerli odalar ve avlu yaşamı, bölgede binlerce yıldır kullanılan yaşam pratiklerinin bir uzantısı…

1800'lü yılların sonunda Ağarlardan Salih Ağa tarafından yaptırılan konak; Halfeti’nin ilk 3 katlı yapısıydı. Halep’ten gelen ustalar tarafından yapıldığı bilinen konak, sonraki yıllarda birkaç kez el değiştirdi ve tahrip oldu. Konak, 2016 yılında Cevher Mimarlık tarafından satın alınarak projelendirildi. Sonraki yıllarda aslına uygun bir şekilde onarımı gerçekleştirilerek turizme kazandırıldı.

Cevher Konağı’nın restorasyon sürecinde öncelikle, yapının özgün kimliğini ve ruhunu koruyarak geleceğe taşımak hedeflendi. Restorasyonda geleneksel malzeme ve teknikler kullanıldı. Konağın ana yapı taşı olan yöresel kalker taşı, aslına uygun biçimde işlendi. Taş işçiliği tüm ayrıntılarıyla korunarak, özgün kapı ve pencere formları tekrar üretildi. Ayrıca özgününde var olan “ark” denilen su tahliye sistemleri ve sarnıçlar gün yüzüne çıkarıldı. Her adımda, konağın tarihi dokusunu korumak ve onu yeniden yaşatmak, temel ilke oldu.

Her oda bir tarih

Cevher Konağı’nın her odası özgün durumuna sadık kalınarak tasarlandı, isimlerini ise sahip olduğu mimari özelliklerden ve Halfeti’ye ait yerleşimlerden aldı. Örneğin sarnıçlı odanın içerisinde bir sarnıç, tonozlu odanın içerisinde de, mimaride bir kemerin aralıksız olarak devam etmesiyle oluşan örtü olarak isimlendirilen tonoz var. Özellikle “Rumkale” adını verdikleri oda, panoramik manzarası ve özel terasa sahip olması nedeniyle misafirlerin gözdesi.

Yapıdaki nahit taş duvarlar korunurken, iç mekanlarda el yapımı ahşap mobilyalara yer veriliyor. Modern banyolar ise taş dokuyu tamamlayacak biçimde tasarlandı. Duvar nişleri ve taş kemerler özgün haliyle bırakıldı. Aydınlatmalarda sıcak ve doğal tonlar kullanılarak tarihi atmosfer desteklendi.

Misafirlerin konaklama deneyimini daha özel kılmak için her odada, o odanın neden kıymetli olduğunu anlatan bir bilgi levhası bulunuyor. Tüm teraslarda manzaranın tadını çıkarabilecek oturma alanları var. Kış aylarında akşamları terasta soba başında çay sohbetleri düzenliyorlar.

Konağın girişinde Halfeti’yi ve Urfa’yı anlatan kitaplar yer alıyor. Yine girişte konağın hafızası olarak adlandırdıkları, yapının eski sahiplerine ait bilgi ve fotoğrafların sergilendiği bir pano var.

Taş duvarların serinliği

Halfeti Türkiye’deki Cittaslow ağına dahil olan sakin şehirlerden biri, burada gerçekten zamanın yavaşladığını hissediyorsunuz. Cevher Konağı’nın Fırat Nehri’ne hakim konumu, taş duvarların serinliği, avlunun dinginliğiyle birleşiyor. Misafirler, otantik bir atmosferde hem tarihi hem de doğayı hissediyor. Konağın geniş teraslarında gün batımını izlemek, Fırat’ın huzur verici sesi eşliğinde sabah kahvesi içmek konaktaki sıradan anlardan sayılıyor.

Özgün bir Halfeti deneyimi

Cevher Konağı, misafirlerine sakin ve özgün bir Halfeti deneyimi sunmayı önceliklendiriyor. Konaklama boyunca Fırat Nehri manzaralı geniş terasta geleneksel lezzetlerle hazırlanan kahvaltı sunuluyor. Ayrıca, talep eden misafirlere Halfeti’nin eşsiz doğasını ve kültürel mirasını keşfedebilecekleri özel tekne turları ve bölge gezileri için yönlendirmeler yapılıyor. Yine istek üzerine gruplara akşam yemeği hizmeti de veriyorlar.

Yöresel mutfak

Konağın mutfağının odağında özgün ve organik tatlar var. Kahvaltıda ikram edilen zeytin, konağın arka bahçesindeki zeytin ağacından; yeşillik ve sebzeler avludaki bostandan geliyor. Reçelleri kendileri yapıyorlar; Halfeti’ye özgü olan kebbat reçeli ve mevsiminde ayva ve kabak reçeli sundukları lezzetler arasında. Omleti, Urfa’da yerel üreticilerden temin ettikleri biber salçasıyla servis ediyorlar.

Neredeyse tüm ürünlerini yerel üreticilerden ve Halfeti çevresindeki köylerden temin ediyorlar. Zeytinyağından nar ekşisine, sebze ve meyvelere kadar her şey doğal ve bölgeye özgü. Bu sayede sürdürülebilir ekonomiyi destekliyor ve Halfeti’nin yerel üreticileriyle güçlü bir bağ kuruyorlar.

Deneyim odaklı turizm

Cevher Konağı, Halfeti’ye özgü gastronomi değerlerini tanıtmak ve korumak amacıyla bölgesel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Turizm alanında ise Halfeti’nin sürdürülebilir ve bilinçli bir turizm anlayışıyla gelişmesi için çalışıyor. Kitle turizmi yerine butik ve deneyim odaklı turizmi teşvik ediyor. Tarihi yapıların korunması ve kültürel mirasın belgelenmesi adına düzenlenen çalışmalarda katkılar sunuyor. Halfeti’nin hem doğal ve mimari güzellikleriyle hem de kültürü ve lezzetleriyle de uluslararası düzeyde tanınması için çalışıyor.

Öte yandan konağa yönelik devam eden yüksek talebi karşılamak için yeni bir yatırım daha yapmışlar. 300 metrekarelik komşu bir parselde yer alan tarihi bir Halfeti evini daha otel bünyesine kazandırıyorlar. Çok yakında hizmet vermeye başlayacak.

Yorum Yaz

captcha