06 Eylül 2025, Cumartesi

MaiBerry’nin tatlı başarısı!

MaiBerry’nin tatlı başarısı!
İznik’in dağ köyünde kurulan MaiBerry bahçesi, kimyasaldan uzak, sürdürülebilir üretimiyle fark yaratıyor. Tüketicileriyle bağ kuran bu doğal girişim, kısa sürede sadık bir topluluğa ulaştı.

Özlem Kapar

Kurumsal iş hayatını oğlu doğduktan sonra bambaşka bir yöne çeviren İdil Diler, sağlıklı ve doğal gıda arayışını girişime dönüştürdü. Pandemi sürecinde ailesiyle birlikte çıktığı bu yolculuk, İznik’in meşe ormanlarıyla çevrili bir dağ köyünde hayat buldu. Yaban mersininin toprağa uygunluğundan hareketle kurduğu MaiBerry markası, sadece doğal üretim anlayışıyla değil, müşterisiyle kurduğu samimi ilişkilerle de dikkat çekiyor. İdil Diler ile MaiBerry’nin kuruluş hikayesini, üretim felsefesini ve tarımda girişimci olmayı konuştuk.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? MaiBerry markasını kurmaya nasıl karar verdiniz? Neden başka bir meyve değil de yaban mersini?

İşletme mezunuyum daha önce akaryakıt ve IT sektöründe iş geçmişim oldu. Oğlumun doğumu ile beraber doğal ve sağlıklı beslenmeye ilgim arttı. Organik gıda ve iyi tarımla yetiştirilmiş ürünlerin arayışındayken, İstanbullu bir aile olarak “keşke köy yaşantımız olsa, kendimiz ekip biçsek, doğal, temiz gıdalar ile beslensek” demeye başladık. Pandemi döneminde de hepimiz bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. İşte o sıralarda, süper besinler olarak adlandırılan, yüksek antioksidanlı, yoğun besin değerine sahip, bağışıklık destekleyici gıdalar üstüne çokça okumalar yapmıştım. Bunların arasında “berry” grubu olarak adlandırılan üzümsü meyveler antioksidan bakımdan zengin olmasıyla dikkatimi çekti. Dünyadaki gıda krizi de bundan 5 sene evvel kendini belli etmeye başlamıştı. Bu durum tarıma olan ilgimi arttırdı.

Ailecek kendimize ait bir bahçemiz olsun derken pandemi süreci bu isteğimizi hayata geçirmemize vesile oldu. Arazi ararken sanayi bölgelerinden uzak olması ve daha önce konvansiyonel tarım yapılmamış bir arazi olması ilk tercihimizdi.

Bu arayışlar sonucunda İznik‘in dağ köyü olan Hacıosman'da meşe ormanları içerisinde bakir bir arazi bulduk. En yakın yerleşim yeri olan 12 haneli köye 3 km. ötede, denizden 700 m. yüksekte, meşe ormanları ile çevrili bahçemizi kurmaya başladık. İlk iş toprak ve su analizleri yapıldı. Bu analizler sonucunda düşük PH seviyesine ve iklime uygun olan yabanmersini bitkisine uygun olduğumuz ortaya çıktı. Toprağın organik maddesini artırmak için Baltık bölgesinden gelen yüzde 100 organik maddeler ile toprak kalitesini artırdık.

Fide seçimimizde kriterimiz bulunduğumuz coğrafi konuma en uygun olan kuzeyli çeşitlerinden seçmekti. Dünyanın önemli blueberry fidanı üreticilerini araştırdım ve Hollanda'daki merkezi ile irtibat kurduk. Bahçemizin olduğu rakım, iklim, enlem ve boylamı dikkate alınarak ekolojik dengeye uyumlu ve bahçenin güneşlenme süresi de dikkate alınarak Hollanda’daki danışmanların tavsiyesi ile bize en uygun fidan cinslerini Türkiye’ye getirdik. Bütün bunları pandemi şartlarında yapmak ekstra zorlayıcı oldu. Ama çok şükür ki genç bir bahçe olmamıza rağmen meyve kalitemiz, büyüme hızımız yüzümüzü güldürüyor.

Marka isminin hikayesi nedir? "MaiBerry" ismi neyi temsil ediyor?

Maiberry adını seçerken Mai Farsça kökenli bir kelime. Açık, berrak suyun rengini ve mavi rengini ifade eder. Yerimizin de İznik’te olması, dünyaca ünlü İznik çinisinin de mavi tonları düşünülürse Mai isminin bizi güzel temsil ettiğini düşünüyorum.

MaiBerry ürünleri nerede ve nasıl üretiliyor?

Kendi bahçemizde üretiyoruz. Sürdürülebilir tarıma önem veriyoruz ve doğaya saygılı bir anlayış içerisindeyiz. Bahçenin enerjisi güneş enerjisi ile sağlanıyor. Sentetik kimyasallar, hormon, GDO ve zararlı uygulamalardan tamamen uzak bir politika güdüyoruz. Zararlı ve hastalıkla mücadelede insan sağlığına çok zararlı olan kimyasal pestisitleri kullanmıyoruz. Pestisit grubundan kullanmamak için yabani otları insan gücüyle mekanik olarak elle topluyoruz. Böceklenmeye karşı kimyasal pestisitlere alternatif, biyomekanik yöntemler kullanıyoruz. Böylelikle zararlı böceklerle çevreye zarar vermeden ve kalıntı oluşmadan mücadele edebiliyoruz. Bu çabalar maliyeti doğrudan olumsuz etkileyen unsurlar fakat kendi yemeyeceğim hiç bir ürünü satmama prensibine sahip olduğum için maliyetine katlanarak pestisitlerden kesinlikle uzak duruyorum.

Sadece taze olarak mı satışınız var? Kurutulmuş, reçel, vb. olarak da sunuyor musunuz?

Şu an için sadece yabanmersini üretiyoruz fakat ilerleyen dönemlerde aynı familyadan bitkileri de çeşitlerimize katmak istiyoruz. Yabanmersinlerimizi mevsiminde taze toplayıp gönderimini yapıyoruz. Haziran ortasında başlayan hasat dönemimiz ağustos sonuna kadar sürüyor. Çeşitlerimiz jumbo, iri ve orta boy, sulu, yoğun aromalı, yüksek lezzete sahip ürünler.

İlk haziran-temmuz hasatlarımız jumbo çeşidimizden geldiği için ek ücret talebimiz olmuyor, boyları ayrıştırıp farklı fiyata satmıyoruz. Bu çeşitler 20 mm ve üzeri, sert, sulu ve aromatik olup müşteri tarafında ısrarla talep gören bir durumu ortaya koyuyor.

Dondurulmuş ürün talepleri bu kış çok geldi. Biz henüz iki senelik bir bahçe olmamıza rağmen çok şükür sezonda çok yoğun talep yaşadık. Elimizde kışa dondurmak için hiç ürün kalmadı. Öyle ki kendi evime bile kış için az kilo stoklayabildim. Hatta yaz bitiminde 2025 yılı ilk hasatına ismini yazdıran çok sayıda müşterilerimiz var.

Tüketicilerinizden aldığınız geri dönüşler nasıl? En çok hangi ürününüz beğeniliyor?

En sevdiğim kısım burası. Teslimat sonrası gelen yorumlar çok olumlu, çok beğeniliyor. Hatta teslimatın yapıldığı gün tekrar sipariş veren aynı gün iki kere evine teslimat yaptığımız müşterilerimiz var. Aslında bir alanın defalarca almasının da en önemli sebebi yüksek lezzet kalitesi dışında, biz sadece o hafta hasatta ne çıkmışsa onu satıyoruz ve müşterilerimiz de bunu biliyor. Yalnızca kendi ürettiğimiz yabanmersinini satıyoruz, çok yoğun talep olmasına rağmen toplama ürün ya da ithal ürün de satmıyoruz.

Bizi ayıran başka bir özelliğimiz topladığımız gibi gönderim yapıyoruz, hiç depoya girmeden taze olarak ertesi gün kapılarında oluyor. Hasat öncesi sipariş alıyoruz, hasat haftalarında sırası geleni anında toplayıp, kargoya veriyoruz.

Müşterilerimiz ile bu kısa sürede çok güzel bağlar kurduk. Değişik bir tarif denediklerinde hemen bana atıyorlar, beraber bu keyfi paylaşıyoruz.

Samimi ve sadık bir müşteri kitlemiz oluşuyor bu anlamda çok mutluyum.

Ürünlerinizin herhangi bir sertifikası ya da kalite belgesi var mı?

Bu sezon için ürünlerimiz olgunlaşınca analiz yaptırıp, pestisit kullanmadığımızı belgelendireceğiz. Ayrıca iyi tarım uygulamalarımızı da belgelendirmek istiyoruz.

Türkiye’de yaban mersinine olan ilgi sizce nasıl? Tüketiciler bu meyvenin faydalarının farkında mı?

Bence Türkiye’de yabanmersini tüketicisi çok bilinçli, sağlığa olan faydalarını hemen her müşterimiz çok iyi biliyor. Kimi yaşadığı sağlık problemine destek amaçlı, kimi antiaging için kullanıyor. Çocukların beslenmesinde de çok faydalı olduğu için küçük çocuklu anneler özellikle tercih ediyor. Kilo fiyatının yüksek olması daha çok yaygınlaşmasının önünde engel olabilir fakat iyi ve temiz gıda üretmek çok meşakkatli ve yüksek maliyetli bir yol. Bilinçli tüketiciler de yaşanılan zorlukların ve maliyet yüksekliğinin farkında oluyor.

Yola yeni çıkan girişimcilere ne tavsiye edersiniz?

Yola yeni çıkan girişimciler için tarımının gerçekten zorlu bir yolculuk olduğunu, ön görülemeyen birçok parametrenin karşılarına çıkacağını bilerek fizibiliteyi buna göre yapmalarını tavsiye ederim. Örneğin bu sene Türkiye’de büyük bir zirai don oldu maalesef ki birçok ürün grubu ve üretici hasar aldı. Tarım sektörü çok dinamik bir yapı her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor.

MaiBerry markası ile beş yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

İki sezon geçirdiğimiz yabanmersini yetiştiriciliğinde müşterilerimizle samimi ve güvenli bir bağ kurduk. Çoğu müşterimiz bizden başka üretimler de bekliyor. Beş yıl sonrası için Maiberry bahçesini Maiberry çiftliğine dönüştürmek, ürün gamımızı genişletmek hedefindeyim.

Instagram: @maiberry.tr

Yorum Yaz

captcha