Standart olanı bir kenara bırakarak deneysel ve yenilikçi işlere imza atan Kontra’nın kurucu ismi, İç Mimar Gülşah Cantaş. Morini, St. Regis Brasserie ve Dean&Deluca gibi önemli işletmelerin iç mekan tasarımlarını yapan Cantaş, “Kontra olarak marka deneyimi tasarlıyoruz” diyor.
İç Mimar Gülşah Cantaş tarafından yaklaşık sekiz yıl önce kurulan Kontra, iç mekan tasarımlarına imza atıyor. Ancak Kontra’yı sadece iç mimariyle ilgilenen bir ofis olarak düşünmek yanlış olur. Zira Kontra, bir markanın tüm kimliğini bir bütün olarak ele alıyor. Logo, mönü, kullanılan grafikler, kullanılacak tabaklar ve duvar resimleri gibi her ayrıntı, Kontra’nın konusu dahilinde. Kontra ve işveren marka bir araya gelerek, tasarımla ilgili bir yol haritası çiziliyor. İç Mimar Gülşah Cantaş ile yarattığı Kontra’yı ve tasarım anlayışını konuştuk.
“Biz marka deneyimi tasarlıyoruz”
Bir markayı A’dan Z’ye ele alan ve bir bütün olarak inceleyen İç Mimar Gülşah Cantaş başarılı bir projenin bu şekilde elde edilebileceğine inanıyor. Kontra, bir restoranda müşterinin servis edilen yemek kadar mekanın tasarımından da önemli derecede etkilendiğinin bilinciyle tasarımlar kurguluyor. Amaç, kullanıcıların kendilerini özel hissedebilecekleri, motive olabilecekleri ve sosyal hayatlarının bir parçası haline gelecek mekanlar yaratmak. Cantaş, “Biz marka deneyimi tasarlıyoruz. Deneyim endüstrisi çağında yaşıyoruz. İnsanlar gittikleri her mekanda yenilik arıyor. Orada ne gibi yenilikler olduğuna dikkat ediyorlar. Biz aslında insanların gittikleri mekanda yaşadıkları tecrübeyi birbirlerine nasıl aktaracaklarını tasarlıyoruz” diyor.
“Bütün proje aynı dili konuşmalı”
Gülşah Cantaş’a göre tasarım yenilik, yenilik ise ekosistemin oluşması demek. Her şeyin devinimden geldiğini söyleyen Cantaş, tasarım anlayışını şu sözlerle anlatıyor: “Benim için en önemli şey, Kontra’nın adından da anlaşılabileceği gibi uyum. Aslında bu bir tasarım manifestosu bizim için. Zıt kutupların birbirini tamamlaması, sert malzemelerle yumuşak malzemelerin bir araya gelişi ve koyulu, açıklı renklerle dengeyi oluşturmak… Bütün projenin aynı dili konuşuyor olması gerekiyor. Bu uyum insanların dikkatini çekiyor.”
Kontra yarattığı tüm mekanlarda sadece o markaya uygun ürün tasarımları üzerine de çalışıyor. Aydınlatmadan kapı koluna kadar projenin ruhuna uygun ve ona özel tasarımlar meydana getiriliyor. Sürekli aynı detayların değiştirilerek kullanıldığı bir ofis olmaktan kaçınan Kontra, yeni malzemelerde bile farklı değişiklikler ve adaptasyonlar tasarlıyor. Heykelsi formlar ve standardın dışında bir görüntü ise Cantaş’ın vazgeçemediği ayrıntılar…
“Deneyimli bir ekiple proje geliştirmek önemli”
Kontra bugüne kadar birçok işe imza atmış. Ancak deneyimsiz markalarla çalışmayı tercih etmediklerini açıkça ifade ediyor, Cantaş. Yanlış bir mönü ve yanlış fiyat çalışmalarıyla mekanların çok yanlış yerlere gittiğini söyleyen Cantaş, “Deneyimli bir ekiple proje geliştirmek çok önemli. Bir yatırımcının bu işe girmeden önce yaklaşık altı aylık finansman giderini ayırabilmiş olması gerekiyor ki bu süreç aslında minimum altı aydır. Bizimle çalışmak isteyen yatırımcıya bunun gibi soruların hepsini soruyoruz. Bu bilgileri, konsepti ve marka kimliğini yaratırken bilmemiz gerekiyor. Şeflerle iş birliğimiz ise servis edilecek yemekler, tabakların ölçüleri ve buna bağlı masaların ölçüleri gibi konularda oluyor” diyor.
“İlham kaynağım her şey”
Cantaş’ın tasarım anlayışını bugün birçok mekanda deneyimleme imkanına sahipsiniz. New York, Hong Kong ve Londra’dan sonra Kontra bugüne kadar birçok işe imza atmış. Ancak deneyimsiz markalarla çalışmayı tercih etmediklerini açıkça ifade ediyor, Cantaş ve “Yanlış bir mönü ve yanlış fiyat çalışmalarıyla mekanlar çok yanlış yerlere gidiyor” diyor.
İstanbul’da kapılarını açan Morini, bu mekanlardan biri. Hem New York hem İtalyan tasarım kodlarından esinlenen mekanda, doğal taş, ahşap ve pirinç gibi malzemeler, mobilya ve aydınlatma tasarımlarında kullanılmış. St. Regis Brasserie’de ise Cantaş, Nişantaşı bölgesinin 1930’lu yıllardan kalma Art Deco ruhunu modernizmle buluşturmayı amaçlamış. Türkiye’deki ilk mağazası Kontra tarafından Kanyon’da tasarlanıp uygulanan Amerika’nın ünlü gurme zincir markalarından Dean&Deluca şık ve işlevsel mağaza tasarımıyla tam not alıyor. Tasarımda markanın kurumsal kimliğini referans noktası olarak ele alan Kontra, duvarlarda beyaz seramik tercih ederken, zemin ve tezgah üstlerinde beyaz mermer kullanarak mekan algısını ferahlatmış.
Kontra şu anda Simit Sarayı, Özsüt, Lokma ve Kolektif House gibi farklı konseptlerdeki mekanların tasarımı üzerinde çalışmalara devam ediyor. Cantaş bu temponun içerisinde her şeyden ilham aldığını söyleyerek, ekliyor: “Filmler, kitaplar, dergiler… Takip etmek ve sürekli kendini geliştirmek işimdeki en önemli şey…”
www.kontraist.com