Rize’ye gidip, Liman Lokantası’nda kavurma yemeyeni ‘geldi’ saymıyorlar. 60 yıllık bu lezzet durağının
ünlü lezzetleri arasında kuru fasulye, sarma, pilav, döner ve sütlaç var...
Rize’nin simge mekanlarının başında gelen Liman Lokantası, 1964 yılından bu yana, yani 60 yıldır değişmeyen lezzetiyle buluşma noktası oluyor. Klasik bir esnaf lokantası olan mekanı, hali hazırda 3. kuşak olan İsmail Reyhanoğlu işletiyor.
Liman Lokantası, başta et kavurması, kuru fasulyesi, sarması, pilavı, döneri, sütlacı ile Rize’ye gelme sebebi! Reyhanoğlu, “Rize’nin elbette doğası ve havası güzel ama yemekleri de seyahati hak edecek kadar enfes” diyor.
Kentsel dönüşüm nedeniyle yer değiştiren ama en kısa zamanda eski yerine dönmeyi planlayan lokantanın kurucusu, İsmail Reyhanoğlu’nun büyükbabası Kemal Reyhanoğlu. Kemal Bey, İstanbul’da restoranlarda çalıştıktan sonra memleketine dönüp bir ortakla ilk olarak Merkez Lokantası’nı açmış. Daha sonra orayı ortağına devrederek 1968’de adını eski limandan alan Liman Lokantası’nı kurmuş. O gün bugündür de değişmeyen tadıyla yerli ve yabancı misafirlere hizmet veriyor.
40 yıllık çalışanlar
Kemal Bey’in oğlu Ali Rıza Bey’den sonra üçüncü kuşak İsmail Reyhanoğlu işin başına geçmiş. 40 yıllık kasapları, fırıncıları var; çalışan ustalar ve garsonlar 30-40 yıldır oradalar. Kuru fasulye, pirinç ve bu gibi bakliyatlarda da uzun yıllardır aynı tedarikçiyle çalışıyorlar. İlk gün ne pişiyorsa halen aynıları hazırlanıyor.
İsmail Reyhanoğlu, mekan konusunda biraz dertli! Çünkü taşınma nedeniyle bazı düzenleri değişmiş. Odun ateşi ile yanan tarihi kuzinelerini eski yerlerinden buraya taşıyamamışlar. İsmail Bey şöyle diyor: “Eski yerimizde anılarımız vardı. Burada daha farklı bir konsept oldu. Mesela eskiden dükkanımızda bacayı dışarı verirdik, duman yukarı çıkardı ve odun ateşinde döner yapardık. Yine bacayı dışarı verirdik, kömür ve odun ateşi karışımında sulu yemeklerimizi yapardık. Şimdi bu şansımız kalmadı.”
Yeni mekan geliyor
İsmail Reyhanoğlu, yeni taşınacakları yere ilişkin de şu bilgileri veriyor: “Yaklaşık 50 masa olacak ve aynı anda 150-180 kişi oturabilecek. Bu sayı bize yeter, açıkçası çok da kalabalık istemiyoruz. Çünkü büyük olunca iş daha fabrikasyon oluyor, hakim olamıyorsun. Bizim konseptimize çok kalabalık uymaz.”
Şeker fasulye ve et
Liman Lokantası’nın meşhur kuru fasulyesinin Erzurum’un İspir ve Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi menşeili olduğunu anlatan Reyhanoğlu, “Bunlar cins şeker fasulyesidir.
Tabii biz de yaparken havuç koyduğumuzdan o da tat veriyor, güzelleştiriyor” diyor. Reyhanoğlu, çok sevilen kavurmalarının etlerinin de Amasya’dan geldiğini ekliyor. Bu arada kavurma, sabah 08.30’da çıkıyor, gün içindeki bitme durumuna göre tekrar tekrar pişiriliyor. 60 yıl önce lokanta açıldığında kavurma sabah 06.00’da çıkarmış ama zamanla saat biraz ileriye alınmış. Reyhanoğlu, “Bize gelip de kavurma yemeyeni Rize’ye geldi saymayız” diye konuşuyor.
Makul fiyatlar
Mekanın fiyatları da dikkat çekici! Dışarıdan, özellikle İstanbul’dan gelen için makul fiyatlar. Reyhanoğlu’nun bu konudaki yorumu da şöyle: “Burası küçük bir il olduğu için fiyatı kafana göre koyamazsın. Herkesi mutlu etmek zorundayız. Biz de mutlu oluyoruz, yiyenler de mutlu oluyor. Halimizden memnunuz 60 yıldan beri böyle gelip gidiyor işte.”
İşinin başında olmak
İsmail Reyhanoğlu’na göre Liman Lokantası’nın başarısının sırlarından biri de her saniye işlerinin başında olmaları. Dükkan sabah 5.00’te açılıp, gece 22.00-23.00’te kapanıyor; sabahları İsmail Bey’in babası Ali Rıza Bey geliyor, daha sonra İsmail Bey’le beraber 3 kardeşler olarak hep mekandalar. Onlara göre, “İşin başında olmak şart!”
www.instagram.com/rizelimanlokantasi