Moxy, otelcilik anlayışını baştan tanımlayan bir marka. “Sıradan bir otel değil, bir yaşam alanı” söylemi yalnızca bir slogan değil; misafir deneyimini şekillendiren temel bir yaklaşım. Resepsiyon yerine bar alanında yapılan samimi check-in süreciyle başlayan bu deneyim, sosyal etkileşimi teşvik eden alanlarla devam ediyor.
Marriott International’ın genç, enerjik ve sosyal yaşam tarzını merkezine alan alt markası Moxy, İstanbul’un kalbinde yeni ve sıra dışı bir konaklama deneyimi sunuyor.
Beyoğlu’nda, tarihi Afrika Han’da konumlanan Moxy Istanbul Beyoğlu, markanın endüstriyel şıklığını, lokal dokunuşlarla zenginleştiren özel bir proje. Ancak bu otel, yalnızca dikkat çekici tasarımıyla değil; sağlık, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik odaklı altyapısıyla da yeni bir sayfa açıyor.
Modern ruh
Moxy Istanbul Beyoğlu’nun en çarpıcı özelliği, çağdaş ve yenilikçi bir marka kimliğini, tarihi bir yapının özgün dokusuyla ustaca harmanlaması. 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilen Afrika Han, “koruyarak dönüştürme” yaklaşımıyla Moxy’nin enerjisine uyumlu hale getirilmiş. Taş duvarlar, kemerli geçitler ve orijinal mimari ögeler titizlikle korunurken; pop-art detaylar, neon ışıklar ve endüstriyel malzemelerle otelin sosyal alanlarına çağdaş bir canlılık katılmış.
Designist ekibinin liderliğinde yürütülen projede, yalnızca estetik değil, fonksiyon da ön planda. Lobi, bar ve ortak kullanım alanlarında süreklilik esas alınarak, hem misafir hem de yerel halkın etkileşimde bulunabileceği çok yönlü mekanlar yaratılmış.
Grab & Go
Moxy Istanbul Beyoğlu, geleneksel otel restoranı anlayışından sıyrılarak, günümüz gezginlerinin hızına ve beklentilerine uygun bir yeme-içme konsepti sunuyor. Grab & Go formatında tasarlanan alanlarda, günün her saatinde erişilebilir atıştırmalıklar, sağlıklı içecekler ve lokal lezzetler bulunuyor. Menüde, vegan ve glütensiz seçeneklere yer verilmesi, otelin misafir sağlığına verdiği önemin altını çiziyor.
Ayrıca Bar Moxy’de sunulan kokteyller, yerel aromalarla yeniden yorumlanarak hem damak zevkine hem de kültürel deneyime hitap ediyor. Bu alan aynı zamanda sosyal etkileşim için güçlü bir platform işlevi görüyor; otel misafirlerinin yanı sıra İstanbul sakinleri için de cazip bir buluşma noktası yaratıyor.
Akılcı konfor
Otelin odaları, minimalizm ile işlevselliği ustaca birleştiriyor. Akıllı depolama çözümleri, büyük ekran TV’ler, yüksek kaliteli yataklar ve modern banyolar, genç gezginlerin ihtiyaçlarına cevap verirken, sadeliği estetikle buluşturuyor. Renk paleti ise hem dinlendirici hem de eğlenceli tonları bir arada barındırıyor.
Ortak kullanım alanlarında retro arcade makineleri, bilardo masaları ve açık oturma düzenleriyle spontane etkileşimler destekleniyor. Yüksek hızlı Wi-Fi, mobil check-in ve temassız oda erişimi gibi dijital çözümler de Moxy'nin teknolojiyle barışık kimliğini vurguluyor.
Sosyal etkileşim
Moxy Istanbul Beyoğlu, sadece bir otel değil, aynı zamanda bir yaşam alanı. DJ performansları, bağımsız sanatçılarla yapılan iş birlikleri, atölye çalışmaları ve mini sergilerle otelin sosyal hayatı sürekli canlı tutuluyor. Beyoğlu’nun sanatsal atmosferini yansıtan bu etkinlikler, otelin yerel kültürle entegrasyonuna da katkı sağlıyor.
Ayrıca otel, şehir sakinlerine de açık bir sosyal platform işlevi görüyor. Lobi alanındaki geniş masalar, coworking için elverişli alanlar yaratırken; bar alanı gün boyu değişen moduyla buluşmalara ev sahipliği yapıyor.
Beyoğlu’nun ritmiyle uyumlu
İstanbul’un en karakteristik semtlerinden biri olan Beyoğlu, Moxy markası için adeta biçilmiş kaftan. Şehrin kültürel ve sosyal nabzının attığı bu bölgede konumlanmak, otelin hedef kitlesi olan “şehirli ve meraklı gezgin” profiliyle mükemmel bir eşleşme sunuyor. Otelden dışarı adım atan misafirler; Galata Kulesi, İstiklal Caddesi, alternatif kafeler ve sanat galerileriyle karşılaşıyor. Bu, Moxy’nin keşfetmeyi seven misafir profiline doğrudan hitap ediyor.