Elibelinde Tarım ile Kadın eliyle yerli ve doğal Kuşkonmaz

Elibelinde Tarım ile Kadın eliyle yerli ve doğal Kuşkonmaz
Baharın müjdecisi kuşkonmaz, Mart ayında Elibelinde yedi kadının ellerinde uyanıyor. Elibelinde Tarım’ın kurucusu Aslı Aksoy, bugün Muğla-Kızılyaka-Yeşilçam Köyü’nde, köydeki kadın komşularıyla birlikte, 42 dönüm arazide yerel ve taze, yüksek ve sürdürülebilir kalitede -tarladan direkt tedarik- modeliyle kuşkonmaz üretimi gerçekleştiriyor.

Aslı Aksoy, Elibelinde Tarım'ın kurucusu ve hayal ettiğinin gerçek olduğuna inanmış, işine gönlünü, emeğini ve tutkusunu koymuş bir kadın. 2003 yılında ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun olan Aksoy, 13 yıllık profesyonel iş hayatı boyunca, İstanbul’dan evine, Ege’ye dönmek istemiş ve sonunda başarmış. O artık beyaz yakalı bir çiftçi. Her gün toprağa dokundukça şaşkına dönen, eken, ektiğini emekle büyüten, büyüttüğünden ekmek yiyen bir çiftçi…

Bugün Muğla-Kızılyaka-Yeşilçam Köyü’nde, köydeki kadın komşularıyla birlikte, 42 dönüm arazide yerel ve taze, yüksek ve sürdürülebilir kalitede -tarladan direkt tedarik- modeliyle kuşkonmaz üretimi gerçekleştiriyor. İklim ve toprağın kendilerine sunduğu tüm olanakları avantaja çevirdikleri Ege'de, köyde yetişen tüm sebze ve meyveler gibi tam mevsiminde yetiştirdikleri doğal kuşkonmaz, yüzde 100 yerli üretim. Kuşkonmaz üretiminin emek yoğun ve sabır isteyen bir süreç olduğunu belirten Aslı Aksoy, “Tohumundan elde edilen kuşkonmaz fidelerini tarlaya diktik. Fidelere iki yıl boyunca gözümüz gibi baktık. Bu, toprakta geçirdikleri üçüncü yılları. Toprağın ısınmasıyla birlikte bu Mart, ürün vermeye artık hazırlar” diyor.

“Ben bir gün bir kuşkonmaz yedim ve o gün, hayatım değişmedi elbet” diyen Aksoy, o gün bir yolculuğa çıktığını, her anından büyük zevk aldığını aktarıyor ve ekliyor: “Bildiğimi zannettiğim her şeyi unuttum. Şimdi elibelinde yedi kadın ve toprak, bana hayatı yeniden öğretiyorlar” diye konuşuyor.

Neden ‘Elibelinde Tarım’?

Elibelinde; kadın, doğurganlık, verimlilik ve bereketin sembolü. Geleneksel motiflerimizden biri olarak, kilim ve halılardan tanıyoruz onu. Aynı zamanda uğur, kısmet ve neşeyi, kendinden gayret alan kadını sembolize ediyor. Elibelinde; yedi çiftçi kadının toprağa olan tutkusunu, yaptıkları işi, işlerini yaparken her sabah kalplerinden geçen dilekleri ifade ediyor.

Kuşkonmaz

Aslı Aksoy, ilk hasatlarına başlarken, heyecanlarını paylaşmaktan mutluluk ve gurur duyduklarını belirtiyor ve insanlık tarihinin bilinen en eski bitkilerinden biri olan kuşkonmaz ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Asparagus Officinalis, çalı bitkisinin baharda toprak yüzeyine uzattığı sürgünleridir. Anavatanı olarak Doğu Akdeniz ve Anadolu coğrafyası gösteriliyor. Mısır ve Romalıların da müdavimi oldukları kuşkonmazı Yunanlılar, doğada kendi kendine bittiği gibi yerken, Romalılar özel olarak yetiştiriyordu. Kuşkonmazın Avrupa ‘mutfak başkenti’ Paris’e ilk gelişi, bu ürüne büyük bir muhabbet duyan XIV. Louis dönemi. 16. yy’dan itibaren Fransa ve İngiltere’de ünü artmış, ardından Amerika’ya kadar ulaşmış. Damak tadı meraklıları için vazgeçilmez bir lezzet halini almıştır. Günümüzde kuşkonmaz neredeyse tüm dünyaya yayıldı. Dünyanın bir numaralı üreticisi Çin. Onu ABD’ye ihracatta başı çeken Peru izliyor. Kuşkonmazı en çok tüketenler ise Almanlar. Kültüre alınmış kuşkonmazın ülkemizde ilk kez yetiştirilmesi Cumhuriyet’in kuruluş döneminde olmuş. İlk kuşkonmaz yetiştirme girişimi Atatürk’ün isteği üzerine Avrupa’dan kuşkonmaz tohumu getirilmesiyle Yalova Devlet Çiftliği’nde yapılmış. Bugün Türkiye’de en büyük kuşkonmaz üretimini Nomad Tarım, İstanbul Silivri ve Eskişehir Sarıcakaya’da tarlalarında gerçekleştiriyor. Nomad, -ben dahil- birçok bölgede bağımsız üreticilere destek veriyor ve bu yörelerde kuşkonmazın alternatif ürün olarak gelişmesi için çaba sarf ediyor.”

Kuşkonmaz’ın faydaları

Kuşkonmazın neredeyse 2 bin yıldan beri, yani Antik Çağ’dan günümüze sağlık üzerine faydalarıyla da anıldığını ifade eden Aksoy, “Romalılardan günümüze, afrodizyaklar listesinde adı hep ilk sırada yer alıyor. Yeşil kuşkonmaz öncelikli olarak antioksidan ve folik asit yönünden zengin; A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri kaynağı, bol lifli bir sebze. Fosfor ve potasyum içerir. Kalp dostu, sindirme yardımcı, ödem attırıcı, antiaging özellikleriyle çok faydalı bir besin kaynağıdır. Özellikle hamilelerle emziren kadınların bolca tüketmeleri öneriliyor” diyor.

Kuşkonmaz türleri

Kuşkonmazın aslında iki cinsi bulunuyor;,yeşil ve mor kuşkonmazlar. Ancak bu iki türün herhangi birinin ışık görmemiş toprak altı sürgünlerinin hasat edilmesiyle üçüncü tür olan beyaz kuşkonmaz elde ediliyor. Favorisinin kesinlikle yeşil kuşkonmaz olduğunun altını çizen Aksoy, “Ben tamamıyla sübjektif bir tercihle farklı şekillerde çok kolay pişirilebilen, yeşil kuşkonmaz üretiyorum. Öte yandan, mor kuşkonmazlar, şeker içeriği daha fazla olduğundan çiğ tüketime daha uygundur veya çok az pişirilebilir. Avrupa’da tüketimi daha yaygın olan beyaz kuşkonmaz ise tabaklarda sunumları naif bir şekilde süsler” diye konuşuyor.

Nasıl Pişirmeli?

Kuşkonmazın kolayca birçok şekilde hazırlanabileceğini belirten Aslı Aksoy, pişirme konusunda şu bilgileri veriyor: “En alttaki 2-4 cm sert kısmı keserek atmak, dışı lifliyse alt yarısını soymak gerekir. Çiğ olarak salatalarda ve cacıkta kullanabileceğiniz gibi; 3-4 dakika kaynar suda haşlayarak; 2-5 dakika buharda pişirerek; 6-8 dakika tavada soteleyerek; 5-10 dakika fırında ya da 5-8 dakika mangal ateşinde pişirerek tek başına mükemmel ya da ana yemeğin en masum, faydalı ve lezzetli eşlikçilerini hazırlayabilirsiniz.”

www.elibelindetarim.com

Yorum Yaz

captcha