Dünyanın en büyük gıda ve içecek firması Nestlé’nin hikayesi 1866 yılında İsviçre Vevey’de başlıyor. Şirketin kurucusu Henri Nestlé, geliştirdiği dünyanın ilk süt bazlı bebek maması Farine Lactée ile anne sütü alamadığı için yaşamını kaybetmekte olan bir bebeğin hayatını kurtarıyor. Anne sütü alamayan bebekler için gıda alternatiflerinin olmadığı ve bu nedenle çok sayıda bebeğin hayatının tehlikede olduğu bir dönemde, Henri Nestle’nin yeni doğan bir bebeğin hayatını, kendi hazırladığı bebek mamasıyla kurtarmasıyla, küçük kuş yuvası anlamına gelen Nestlé markasının temelleri atılıyor.
Nestlé, kuruluşundan günümüze kadar geçen 150 yılda bünyesine yeni ürünler, yeni kategoriler, katarak istikrarlı bir şekilde büyüyor ve dünya gıda ve beslenme sektörünün liderlerinden biri haline geliyor. Bugün Nestlé, beslenme, sağlık ve iyi yaşam şirketi olarak 189 ülkede 500’e yakın fabrikası 330 bin çalışanıyla dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Nestlé’nin dünya genelindeki 10 bine yakın ürünü her gün 1 milyarın üzerinde tüketici tarafından tercih ediliyor. Nestlé, tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını anlamak ve bu ihtiyaçları tam olarak karşılayacak ürünler geliştirmek amacıyla 5 bin kişilik bir ekiple Ar-Ge çalışmalarını sürdürüyor. Nestlé Ar-Ge’ye her yıl yaptığı 1,7 milyar Doların üzerindeki yatırım ve yayınladığı 300’ü aşkın bilimsel yayın ve 80 patentle araştırma geliştirme konusunda da gıda firmaları arasında öncü konumda.
100 yılı aşkın süredir Türkiye’de
Türk tüketicisiyle ilk olarak 1875 yılında piyasaya sunduğu bebek maması ürünleriyle tanışan Nestlé, o tarihten bu yana tüketicileriyle kurduğu derin bağlarla Türkiye’deki faaliyetlerine devam ediyor. Türkiye’deki ilk ofisini 1909 yılında İstanbul Karaköy’de açan Nestlé’nin Türkiye’deki gelişimi ilklerle dolu. Nestlé, Cumhuriyet’le birlikte Türkiye’deki hizmet ağını İzmir, Samsun ve Trabzon temsilcilikleriyle genişletiyor. Marka, 1927 yılında, Cumhuriyet’in ilk sanayi yatırımlarından biri olan Türkiye’deki ilk çikolata fabrikasını İstanbul Feriköy’de açıyor.
İlklerin, yeniliklerin öncüsü Nestlé
Nestlé’nin tüketicilere hep yeni ürünler, yeni lezzetler sunma çabası Türkiye’de sonuçlarını veriyor. Osmanlı sarayının resmi çikolata tedarikçisi unvanını aldığı bilinen tek çikolata firması olan Nestlé, 1909 yılında Londra ve Paris’ten sonraki satış ofisini Karaköy’de açıyor. 1932’de ilk fıstıklı çikolata Damak, 1968'de ilk sürme çikolata olan Chokella, 1984'te ilk hazır kahve olan Nescafe, 1986'da ilk çikolatalı toz içecek olan Nesquik, 1989'da ilk kahve kreması Cofee Mate, 2001 yılında Nescafe 3ü1 Arada ile devam ediyor.
2001 yılında Nestle Pure Life markasıyla su kategorisine giren Nestlé, 2006 yılında Erikli’yle birleşiyor. 2007 yılında Novartis Medikal Beslenme Birimi'ni bünyesine katan Nestlé, tıbbi beslenme alanında da faaliyet göstermeye başlıyor. Nestlé 2012 yılında Pfizer Nutrisyon'un global olarak satın alımını gerçekleştirerek, Türkiye’nin bebek maması SMA markasını bünyesine katıyor.
İş ortaklarıyla birlikte 7 bin kişiye iş imkanı
Tüketicilerin sevgisi ve ilgisiyle 100 yılı aşkın süredir Türkiye’ye hizmet etmeyi sürdüren Nestlé, üretimini, yüzde 92 oranında yerel hammadde kullanarak, Bursa Karacabey ve Bursa Kestel’deki iki fabrikasında gerçekleştiriyor. 1927’de Türkiye’deki ilk çikolata fabrikasını kurarak üretime başlayan Nestlé, bugün su, kahve, çikolata, toz içecekler, hazır içecekler, ev dışı tüketim, kahvaltılık gevrekler, mutfak ürünleri, dondurma, bebek beslenmesi, evcil hayvan beslenmesi ve medikal beslenme, olmak üzere 12 kategoride 800’ün üzerinde ürünü ve 50’ye yakın markasıyla faaliyet gösteriyor. Halen 3800 kişiye doğrudan, 7 binin üzerinde kişiye dolaylı olarak istihdam sağlıyor.
İyi Beslen Mutlu Yaşa
Nestlé, Türkiye aynı zamanda beslenme, sağlık ve iyi yaşam bilincini arttırma sorumluluğunu da taşıyarak, bireylerin daha iyi bir yaşama sahip olmaları için doğru tercihlerde bulunmalarına da yardımcı olma misyonunu üstleniyor ve bu alanda sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor. Bu odakla, 150. yıl dönümünde insanları bilinçlendirmek amacıyla 11 ilde buluşmalar gerçekleştirmeyi hedefleyen Nestlé Türkiye, “İyi Beslen Mutlu Yaşa” programını hayata geçirdi. Program dahilinde üç yıl boyunca 500 bin kişiye ulaşmak hedefleniyor. Etkinliklerde yer verilen tüm bilgileri ve daha fazlasını dijital platformu iyibeslenmutluyasa.com’dan yayınlanıyor.
Yeni bir keşif mekanı; Nest
Nest, Nestlé’nin sunduğu ve ziyaretçilerini İsviçrelilerin kalbinde özel bir yere sahip olan markanın 150 yıllık tarihiyle sarmalayan yeni bir keşif mekanı. Nestlé’nin hikayesinin başladığı yerde olan Nest’de, başta şirketin kurucusu Henri Nestlé olmak üzere markanın büyümesine emeği geçmiş mucitlerin ayak izleri takip edilebiliyor. Nest, ziyaretçileri yaşayan arşivlerle yüzleştirirken, kült ürünlerin büyüsünü yeniden keşfetmelerine ve Nestlé’nin inovasyonlarını hayranlıkla izlemelerine imkan veriyor. Nest, bir müzeden çok daha fazlası. Nest, zaman içinde çıkılan duygusal ve duyusal bir seyahat olarak nitelendirilebilir. Müze, Henri Nestle’nin ilk buluşunu yaptığı yerde ve aynı zamanda ismini verdiği Nestlé logosu şeklinde, yani kuş yuvasından esinlenilerek inşa edilmiş.
Ziyaretçiler ilk olarak, 19. yüzyıl Vevey’i ile çevreleniyor. Hikayenin başlangıcını anlamaları, Henri Nestlé’nin laboratuvarını ve şirket olarak Nestlé’nin doğuşunu keşfetmeleri için birçok odayı geziyorlar. Ziyaret, Nestlé’nin farklı markaları ve tarihindeki kilometre taşlarını içeren, yaşayan bir arşiv olan ‘Zeitgeist’ ile devam ediyor. Forum alanı, kaynak yönetimi, çiftçiler, su ve üretim gibi konu başlıklarının ele alındığı keşfe dayalı oyunlar yoluyla çağımızın farklı konularını ele alıyor. Ziyaret, Nestlé’nin inovasyonlarının, bunlara hayat ve ilham veren değerleri eğlenceli, interaktif multimedya çözümleri yoluyla sunulduğu asma bir yapı olan ‘Visions’ ile sona eriyor.
Nest, Nestle’nin tarihine tanıklık etmenin, bugün dünyadaki gıda üretimini çevreleyen soruları nasıl yanıtladığı ve beslenmeye olan tutkusunu incelemenin cazip bir yolunu sunuyor. Nest, ziyaretçilere geçmişle çevrelenme, bugünde gezinme ve Nestlé’nin genel dünya tarihi içinde sahip olduğu yeri gösteren, geleceğe yönelik bir izdüşümü görme fırsatını sunuyor. Küçük hikayelerle birlikte genel hikayeyi de anlatarak bu muhteşem maceraya katkıda bulunan insanları tanıtıyor.