Page 105 - Gastronomi Turkey By Rafine
P. 105

ŞEF | Sinan Damgacıoğlu









            aponya’da yemek pişirmek           için Japon mutfağını anlamanın
         Jsadece mutfağın değil, bir yaşam     kilit noktalarından biri ‘dashi’. Bu
          felsefesinin izini sürmek demek.     baz olmadan, bir tabağın Japon
          Bu mutfakta tekniklerin ötesinde     mutfağına ait olduğunu iddia etmek
          bir anlayış, bir sadelik ve sonsuz bir   eksik kalır. Çünkü lezzet derinliği,
          disiplin var. Türkiye’de Japon mutfağı   umami dengesi, sadelik içinde
          denince ilk akla gelen isimlerden Şef   yakalanan o katmanlı yapı, hepsi
          Sinan Damgacıoğlu, bu anlayışı hem   dashi etrafında şekilleniyor. Bir de
          mutfağa hem hayata taşıyan nadir     Japon mutağının temel tatlarını
          şeflerimizden.                       ifade eden Sa-Shi-Su-Se-So vardır:
                                               “Sa -şeker”, “Shi -tuz”, “Su -sirke”, “Se
          Sinan Şef, sizi biraz tanıyalım. İngilizce   -soya sosu”, “So-miso”. Bu beş tat
          öğretmenliğinden Japon mutfağına     sadece malzeme değil, aynı zamanda     Le Cordon Bleu Tokyo’da aldığı eğitim,
          uzanan bu yolculuk nasıl başladı?    bir mutfak felsefesi. Hangi yemeği     kaiseki mutfağındaki deneyimi ve
          İzmirli bir ailenin en küçük ferdiyim.   yaparsanız yapın, bu dengeye sadık   Japonya Tarım Bakanlığı tarafından
          İki ablam var. Liseden sonra aşçılık   kalmak zorundasınız. Aynı şekilde    verilen “Japon Mutfağı İyi Niyet Elçisi”
          okumamı ilk öneren babamdı; ancak    “Ichi ju san sai” sistemi de önemli:   unvanı ile öne çıkan Damgacıoğlu,
          o yaşta kendimi bir şef olarak hayal   Bir çorba, bir ana yemek ve iki yan   Japon olmayan şefler için düzenlenen
          edemedim. İngilizce öğretmenliği     yemekten oluşan bu yapı, öğünün        özel burs programı ile Japonya’da
          yaptım, işletme yüksek lisansımı     sadece doyurucu değil, besleyici ve    eğitim alan ilk ve tek Türk.
          tamamladıktan sonra yıllarca         dengeli olmasını da sağlıyor.
          babamla çalıştım. 35 yaş benim için
          “Gerçekten ne istiyorum?” sorusunu   Bu mutfakta beni en çok zorlayan     Japon hükümetinden “İyi Niyet Elçisi”
          sorduğum ve aldığım cevapla          şey ise malzemelerle kurulan ilişki   unvanı alan ilk Türk şef oldunuz. Ne
          mutfak tutkumun peşinden gittiğim    oldu. Batı mutfağında yoğun soslar,   hissettiniz?
          bir yaştı. O günden beri arkama hiç   güçlü lezzet katmanları vardır. Bazen   Bu benim için büyük bir onur ve
          bakmadım.                            bir sos kötü pişmiş bir şeyi kurtarabilir.   sürprizdi. Japon mutfağına hep
                                               Japon mutfağında herşey çok açık,    derin bir merakla, saygıyla yaklaştım.
          Japon mutfağının sadece suşiden ibaret   hata yaptıysan saklayacak yerin yok.   Japon mutfağıyla kurduğum bağ,
          olmadığını vurguluyorsunuz. Peki siz   Bu da seni daha dikkatli ve özenli   zamanla sadece bir meslek ilgisinin
          Japon mutfağını nasıl tanımlarsınız?   yapıyor. Malzemelerin her zaman    ötesine geçti; bir tutkuya dönüştü.
          Sizi en çok zorlayan, aynı zamanda   gerçek lezzetlerini ortaya çıkarmaya   Bu tutkumu paylaşmaya, elimden
          dönüştüren prensipler neler?         çalışıyorsun. Bu durum benim gibi    geldiğince doğru anlatmaya çalıştım.
          Suşi, Japon mutfağının sadece bir    daha baskın ve sert tatlara alışkın biri   Japon hükümetinin bu çabayı böyle
          parçası. Oysa Japon mutfağı çok      için başlangıçta oldukça zorlayıcıydı.   bir unvanla takdir etmesi, beni daha
          daha geniş bir yelpazeye sahip. Izgara,   Doğru olan, zaten en sade haliyle   büyük bir sorumluluk duygusuyla baş
          buharda pişirme, kızartma gibi pek   kendini gösteriyor. Ben de zamanla   başa bıraktı. Bu unvan, “Artık oldum”
          çok teknik var ve bunların her biri çok   bunu duymayı, hissetmeyi ve     değil, “Daha çok öğrenmeliyim”
          rafine biçimlerde kullanılıyor. Benim   içselleştirmeyi öğrendim.         dedirten bir şey. Sorumluluğumun
                                                                                    farkındayım; çünkü sadece kendimi
                                                                                    değil, temsil ettiğim kültürü de
                                                 “Japon mutfağı bağırmaz; fısıldar. O   anlatıyorum.
                                                 fısıltıyı duyabilmek için yavaşlaman,
                                                  sadeleşmen, sabretmen gerekiyor.   USLA ve Uzakdoğu Mutfak Akademisi
                                                 Gösteriş değil denge, karmaşa değil   iş birliği ile “Bronze sertifikalı Japon
                                                    sadelik etkili olan. Ne tabakta ne   Mutfak Sanatları Programı” nasıl
                                                      hayatta fazla söze gerek yok.”  doğdu?
                                                                                    Türkiye’ye döndüğümde Japon, Kore,
                                                                                    Çin ve Tay mutfaklarının genellikle
                                                                                    “Uzakdoğu mutfağı” adı altında tek
                                                                                    bir kategoriye sıkıştırıldığını farkettim.






                                                                                     gastronomiturkey.com  |  Haziran-Temmuz  |  105
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110