Page 91 - Gastronomi Turkey By Rafine
P. 91

ŞEF | Jale Balcı


































          Çocukken avlulu evlerde, geniş       değerli şey denge: Yeniliği merakla
          sofralarda geçen o anılar hala çok   takip etmek ama geleneğin hakkını       Renkli tabaklarda sunulan köklü
          canlı bende. Gün boyu yemek          da vermek.                              tarifler, duygusu olan yemekler…
          konuşulurdu. Bugün ne pişti, yarın ne
          yapılacak, kim hangi malzemeyi nasıl   Kendi mutfak stilinizi birkaç kelimeyle
          kullanıyor?… Her sohbet bir tarif gibi   tanımlayacak olsanız…            Malzemelerin kolay ulaşılabilir olması
          akardı. O sofralar sadece karnımızı   Benim mutfağım sade, rafine ama     bizim için çok önemliydi. 2005’ten
          değil, ruhumuzu da doyururdu. Bugün   bir o kadar da zarif… Her şeyin özenle   bahsediyoruz… O zamanlar bugünkü
          baktığımda şunu çok net görüyorum:   ama abartıdan uzak hazırlandığı,     gibi avokado, gorgonzola, armutlu
          Şef olarak tarzımın özü, Antakya’nın   estetiğin sadelikle buluştuğu bir   salatalar her evin mutfağında yoktu.
          kültürel değerlerine sahip çıkmak    tarz. Maviye karşı büyük bir zaafım   Ama biz o tarifleri öyle bir dille anlattık
          üzerine kurulu. Ve bence damak       var. Bazen mutfağım, tabaklarım,     ki hem çağın biraz önünde olduk,
          hafızası çok önemli bir şey. Eğer güzel   örtülerim hatta masa düzenim    hem de insanlara cesaret verdik.
          yemekler yiyerek büyüyorsanız, güzel   tamamen maviye bürünebilir. Maviyle   Kitabı eline alan biri, “Yapabilirim,
          yemekler yapmayı da öğreniyorsunuz.  sarının uyumunu çok seviyorum;       başarabilirim, misafir ağırlayabilirim”
                                               o denge bana hem huzuru hem          diyordu. Bu da kitabı sadece bir tarif
          Gelenek ve yeniliği nasıl            de coşkuyu hatırlatıyor. Soframda    kitabı olmaktan çıkarıp, mutfakla bağ
          dengeliyorsunuz?                     gelenekselliğe bağlıyım ama onu      kurmak isteyen herkes için samimi
          Anadolu mutfağı benim için bir       bugünün diliyle anlatmayı da         bir rehbere dönüştürdü. Bugün hala
          coğrafyanın değil, bir ruhun, bir    seviyorum.                           10. baskıda ve 11. baskıya hazırlanıyor.
          hafızanın mutfağı. Her yemeğin bir                                        Bu da bana şunu gösteriyor: İçten,
          hikayesi, her tarifin ardında kuşaktan   İlk kitabınız “Keyifli Sofralar için 50   ulaşılabilir ve ilham veren şeyler her
          kuşağa taşınan bir anlam var.        Pratik Menü” çok sattı. Bu başarının   zaman karşılığını buluyor.
          Anadolu’da sadece yemek pişmez,      sırrını neye bağlıyorsunuz?
          gelenek aktarılır, sevgi katılır, dua edilir.   İlk kitabımın bu kadar çok
          Bu yüzden ben mutfağa her zaman      sevilmesinin en büyük sebebi, çok
          bu duyguyla yaklaştım.               geniş bir kitleye hitap etmesiydi.
          Yerel lezzetleri modern dokunuşlarla   O dönem özellikle ne pişireceğini
          buluşturma fikri ise zamanla gelişti.   bilemeyen genç kadınlara, üniversite
          Çünkü zamanın ruhunu yakalamak,      öğrencilerine, yeni evlilere, mutfağa
          ama köklerinden de kopmamak          ilk kez giren erkeklere ulaşmayı
          gerekiyordu. Bir yemeğin içeriği kadar   hedeflemiştim. Tarifler öyle kurgulandı
          sunumu da çağın bir parçası artık.   ki; hiç yemek yapmamış biri bile, eline
          Ama bu, gelenekten uzaklaşmak        aldığında “Ben bu yemeği yapabilirim”
          anlamına gelmemeli. Benim için en    duygusunu hissediyordu.






                                                                                         gastronomiturkey.com  |  Nisan-Mayıs  |  91
   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96