Page 79 - Gastronomi Turkey By Rafine
P. 79

GİRİŞİM | Dordatça









              ünümüzün hızla akan hayatında,   Benim de bir yurt dışı deneyimim
         Gdoğayla bağ kurmak, geçmişe          oldu ve döndüğümde kurumsal hayat
          kök salmak ve emeğin kıymetini       beni artık cezbetmiyordu. Aileden
          bilmek belki de en çok özlediğimiz   gelen birikime, toprağa, doğaya
          şeylerden biri. Datça’nın Palamutbükü   dönme isteği ağır bastı.
          koyunda, güneşin ve rüzgarın
          şekillendirdiği o bereketli topraklarda,   Babam için bahçeler her zaman
          Dordatça işte tam da bu özlemi       çok kıymetliydi. Ağaçlarına adeta
          karşılayan bir yolculuğun adı.       gözü gibi bakardı. Biz de dedik ki:
                                               Neden bu emekle yetişen bademleri
          Şehirde eğitim almış, kurumsal       tanıtmayalım? Neden dedelerimizden
          hayata adım atmış iki kardeşin,      babamıza, ondan da bize miras kalan
          aile mirasına ve topraklarına sahip   bu değerlere sahip çıkmayalım? İşte
          çıkarak kendi hikayelerini yazmaya   Dordatça böyle doğdu.
          karar vermeleriyle başlıyor her
          şey. Bu röportajda, Dordatça’nın     Çağla zamanı geldiğinde tarlada hayat
          kurucularından Hayal Kayan’ın        nasıl akıyor? O dönemin keyfi ve telaşı
          ağzından bademle başlayan bu         nasıl yaşanıyor?
          eşsiz serüveni dinliyoruz. Emekle,   Badem ağaçları şubat ayında çiçek
          sevgiyle ve doğayla iç içe büyüyen bu   açmaya başlar ve bizim için bahar o
          hikayeye birlikte kulak verelim…     an başlar. İklim nedeniyle Türkiye’nin   Bizim için badem, yalnızca bir
                                               en erken çağlası bizim orada çıkar.     tarım ürünü değil; aynı zamanda
          Bize biraz kendinizden ve bademle olan   Heyecanla o zamanı bekleriz.        kültürel, ekonomik ve toplumsal
          yolculuğunuzdan bahseder misiniz? Bu                                         bir değer. Atalarımızdan kalan bir
          hikaye nasıl başladı?                O dönemde yollar traktörlerle, onların   emanet, bize düşense bu emaneti
          Biz, Datça Palamutbükü’nde geçimini   üstündeki sehpalarla, kadın-erkek-     en iyi şekilde yaşatmak.
          çiftçilik ve turizmle sağlayan bir aileyiz.   çocuklarla dolar. Herkes ailesiyle
          Ailem, lise dönemimizden itibaren    birlikte tarladadır. Tarladan tarlaya
          kardeşimle beni eğitim için şehir    yapılan sohbetler, tarlada yenilen öğle   değiştirdi ama hâlâ aynı tutkuyla
          dışına gönderdi. Ben İzmir’de lise ve   yemekleri... Hepsi büyük bir keyif. Gün   içimde.
          üniversiteyi tamamladım, ardından iş   sonunda ise herkesin aklında tek soru:
          hayatı için İstanbul’a geldim. Kardeşim   “Kim, ne kadar çağla toplamış?”  Bölgemizde çağla sezonu şubat
          de üniversite için İstanbul’a taşındı.                                    ortasında başlar, nisan başına kadar
                                               Küçükken dedem, bizim topladığımız   sürer. Ağaç cinsleri farklı olduğu için
          Kurumsal hayatta çalışırken hep      çağlaları ayrı tutardı. “Ne kadar    biri kartlaşırken diğeri olgunlaşır.
          “kendi işimi yapmalıyım” düşüncesi   toplarsanız, siz satacaksınız ve parasını   Böylece süreç uzar. Ancak iklim
          vardı içimde. Kardeşim mezun         hemen alacaksınız” derdi. O zamanlar   değişikliği her şeyi etkiliyor. Bu yıl mart
          olduğunda Datça’ya dönmek istedi.    yaşadığım heyecan, bugün şekil       ayında hava hem çok sıcaktı hem de
                                                                                    yağmur yağmadı. Bu nedenle çağlalar
                                                                                    normalden erken kartlaştı.

                                                                                    Lezzetli ve kaliteli bir badem
                                                                                    yetiştirmenin püf noktaları neler? Bu
                                                                                    işin sırrı sizce ne?
                                                                                    Badem, sıcak ve kuru iklimi sever.
                                                                                    Datça gibi rüzgarlı ama çok soğuk
                                                                                    olmayan bölgeler idealdir. Güneş
                                                                                    bademe ne kadar çok değerse,
                                                                                    aroması da o kadar güçlü olur.
                                                                                    Bahçede arılar için uygun bir ortam
                                                                                    yaratmak verimi ciddi oranda artırır.






                                                                                         gastronomiturkey.com  |  Nisan-Mayıs  |  79
   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84