Page 77 - Gastronomi Turkey By Rafine

ŞEF | Şeyda Sağlıkova Tomruk

995’ten bu yana İstanbul’un en insanla tanışmama vesile oldu. Aslında
1iyilerinden olan Art Café, mimari bir dönüm noktası değildi benim
kökenli bir ailenin sanat tutkusunu için, iki meslek de birbirine o kadar
gastronomi ile müthiş bir buluşmasını paraleller barındırıyor ki… Tasarım,
sergiliyor. Katkı maddesi kullanılmayan yaratıcılık, gusto, keyif… Tüm bu
reçeteler, özel tasarım pastalar, saydıklarım iki meslekte de var olduğu
şekersiz ya da unsuz seçenekler… için birbirlerini fazlasıyla besliyorlar.
Her detay, estetik ve doğallıkla
yoğrulan bir marka anlayışının ifadesi Art Café’nin kurulduğu dönemde sanat
olarak sunuluyor. galerisi ve pastane kombinasyonu
oldukça sıra dışı bir fikirdi. Sizce
Ve tam bu ruhun merkezinde, bugün hala bu konseptin özgünlüğünü
mimarlık tutkusunu mutfağa taşıyan koruyan yönleri neler?
Şef Şeyda Sağlıkova Tomruk duruyor. Aslında, hamur yoğurmak güzel
Onunla bu söyleşide; Art Café’nin lezzetler yapmak ve diğer tarafta
kökeninden itibaren sürdürdüğü yine hamur yoğurmak, estetik
estetik üretim anlayışını, doğal objeler yaratmak, iki mesleğin paralel
içeriklerle yaratılan lezzet stratejilerini, süreçleri… Bu şekilde doğdu ama
marka vizyonunu ve kadın girişimciliğe lezzet konusu hep ön planda oldu.
dair düşüncelerini konuşuyoruz. Sanat, Her zaman sanatla iç içe olmak
tasarım ve gastronominin kesiştiği insanın ruhunu pozitif anlamda
estetik bir bakış açısının hikayesini besliyor. Biz de hem pastalarımızı
buyurun okumaya. yaparken sanatsal yetilerimizden
faydalanıyoruz, hem de sanatın
Mimarlıkla başlayan kariyer farklı dallarının bünyemizde hep var
yolculuğunuz, Le Cordon Bleu’deki olmasına özen gösteriyoruz.
eğitiminizle gastronomiye evriliyor.
Bu geçiş süreci sizin için nasıl bir Sanat ile gastronomiyi birleştirmenin
deneyimdi ve kariyerinizin dönüm marka değerine etkilerini nasıl
noktası ne oldu? gözlemliyorsunuz? Sanatsal etkinlikler
Çocukluk yıllarım, babamın ofisindeki hala aktif olarak sürüyor mu?
cetveller ve rapidolarla geçti. Açıkçası özel hayatımda da, klasik
Dolayısıyla, mimarlık benim için hep müzik dinlemek, resim sanatıyla
özel bir yere sahip oldu. Bu nedenledir ilgilenmek, sevdiğim ustaların işlerini
ki, kopamadığım vazgeçemediğim, takip etmek, sanat tarihi öğrenmek,
her ne olursa olsun hayatımda bir sonra o öğrendiklerimi gittiğim
şekilde yer verdiğim meslek oldu. Ne müzelerde tespit etmek sonsuz bir
zaman bir fiil Art Cafe’de yer almaya
başladım, ikisi hep birlikte yürüdü.
Sonraları pastacılığın ve yemek
pişirmenin inceliklerini öğrenme
ihtiyacıyla girdim Le Cordon Bleu’ye.
İyi ki de başlamışım bu serüvene,
bana hem mesleki anlamda çok
şey kattı, hem de sektörden onlarca

Art Café’de her tatlı,
sanatla beslenen bir
üretim anlayışının
yansıması.

gastronomiturkey.com | Ekim-Kasım | 77