Şefler "Yerelin İzinde" yeni lezzet rotaları belirliyor

Türk mutfak kültürünü koruyarak geleceğe aktarma misyonu doğrultusunda Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünleri sektöre tanıtmak ve profesyonel mutfaklarda daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla Yerelin İzinde projesini yürüten Metro Türkiye, bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinde birbirinden özel ürünlerin izini sürdü. Projenin son dört durağında Şef Murat Deniz Temel ile birlikte Mersin Kan Portakalı, Mardin Kızıltepe Kırmızı Mercimeği, Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü ve Bergama Tulum Peyniri’ni işleyen Metro Türkiye, bu değerli ürünlerin hikayesini İstanbul’a taşımak ve profesyonel mutfaklarda ilham yaratmak amacıyla Alaf Kuruçeşme’de gastronomik bir deneyime imza attı. Alaf Kuruçeşme’nin Kurucu Şefi Murat Deniz Temel’in hazırladığı menüde Bergama Tulum Peyniri ile Trüflü Ege Pidesi, Mersin Kan Portakalı sosu ile Tarsus Kebabı, Sultani Üzümü Pestili ile peynir helvası, Kızıltepe Kırmızı Mercimeği ile çıtır köfte öne çıkan tabaklardan oldu. Türk mutfak kültürü ve değerlerini gelecek nesillere aktarmak için ürünün sürdürülebilirliğine dikkat çeken Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Dr. Aslı Duran, “Yerelin İzinde projesi ile amacımız; coğrafi işaretli ve yerel ürünlerimiz ile ilgili yeme içme sektöründe daha fazla bilinirlik ve farkındalık oluşturmak. Bu ürünler profesyonel mutfaklarda daha fazla yer buldukları zaman, ekonomik bir değer kazanıyor ve üreticinin de motivasyonunu artıran önemli etkenlerden biri oluyor. Mutfak kültürünü korumak için ürün çok önemli ancak kültürel mirasa sahip çıkmak istiyorsak aslında o ürünün bulunduğu teruardaki diğer ürünler, geleneksel reçeteler de bir o kadar önem kazanıyor. Bir ürünün yaşamaya devam etmesi, sadece bir sezonluk trend olmasından değil, her yıl yeniden menülere girmesinden geçiyor. Bu nedenle proje boyunca yanımızda etki alanı yüksek rehber şefler de bize eşlik ediyor. Projemizin ilk dört durağında Şef Şemsa Denizsel ile birlikte yol almıştık, Şef Murat Deniz Temel ile de yine dört farklı şehri ziyaret ettik. Devamında Şef Çiğdem Seferoğlu ve Şef Umut Karakuş ile de yeni yerler ve ürünler keşfedeceğimiz için çok heyecanlıyız ” dedi. Yerelin izinde projesi kapsamında tanıtılan Mersin Kan Portakalı, Mardin Kızıltepe Mercimeği, Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü, Bergama Tulum Peyniri kullanarak tasarladığı her bir tabakta yerelin ruhunu, toprağın sesini ve mevsimin izlerini yansıtmaya çalıştığını ifade eden Şef Murat Deniz Temel, “Bir yıllık bu kıymetli yolculuğa Metro Türkiye ile çıkmış olmaktan dolayı çok mutluyum. Her bir tabakta yerelin ruhu, toprağın sesi ve mevsimin izleriyle birbirinden lezzetli dört farklı ürünü işledik. Bu projeye şef olarak katkı sunmak benim için unutulmaz bir deneyimdi. Kalbinde emek ve ilham olan ‘Yerelin İzinde’ projesinde bayrağı yeni şeflere devrediyor, yerel ürünün yolculuğuna eşlik eden herkese teşekkür ediyorum’’ dedi. Proje, her durakta yeni bir şef ile devam edecek Şef Şemsa Denizsel’in rehberliğinde başlayan Yerelin İzinde projesi, son dört durakta Şef Murat Deniz Temel ile devam etmişti. Deniz Şef’in hazırladığı benzersiz lezzetlerle ikinci sezonu tadı damaklarda bırakan proje, bundan böyle her yeni durakta farklı bir şef ile devam edecek. Yeni duraklara rehberlik edecek isimler arasında Şef Umut Karakuş ve Şef Çiğdem Seferoğlu’nun da olduğunu duyuran Metro Türkiye, yeni rehber şefler ve izinden gideceği yeni yerel ürünlerle projeye farklı bakış açıları getirmeye ve mutfaklara ilham vermeye devam edecek. Mardin’den Bergama’ya, Tarsus’tan Sultaniye’ye uzanan özel menü Metro Türkiye’nin “Yerelin İzinde” projesi kapsamında hazırlanan özel tadım menüsünde, coğrafyasından ilhamla değer kazanan coğrafi işaret tescilli ürünler, Şef Murat Deniz Temel dokunuşuyla sofraya taşındı. Mersin’in sıra dağları ve özel ikliminde yetişen, kendine has rengi ve aromasıyla dikkat çeken Mersin Kan Portakalı; Tarsus kebabından sorbeye kadar farklı tabaklarda ferahlatıcı bir denge unsuru oldu. Güneşin açısı ve toprağın yapısıyla eşsiz bir lezzete kavuşan Kızıltepe Kırmızı Mercimeği, çıtır köfte ve fava gibi yorumlarla menüye dahil edildi. Manisa’nın “Sultanların Üzümü” olarak bilinen Sultani Çekirdeksiz Üzümü ve Alaşehir’in ince yapılı asma yaprağı ise hem granola hem iç pilavda geleneksel tatlara yenilikçi bir yaklaşım sundu. Bergama’nın Kozak Yaylası’nda endemik bitkilerle beslenen ineklerin sütünden üretilen Bergama Tulum Peyniri ise güçlü aromasıyla hem peynir helvasında hem de Trüflü Ege pidesinde başroldeydi. Her bir tabak, ürünlerin toprağından mutfağa uzanan özgün hikâyesini yansıtarak, yerelin izini damakta bıraktı.