Üç öğün kahvaltı yapılabilen şehir Balıkesir, dünyaca ünlü olmak için çalışıyor. “Marka Şehir Balıkesir”
projesini başlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, gastronomiyi odağa alarak bu yolda
emin adımlarla ilerliyor. Başkan Yılmaz, “Balımızla, kaymağımızla, peynirimizle, zeytinyağımızla, kuzu
etimizle Türkiye’yi doyuran şehiriz” diyor...
Köklü tarihi, iklimi, toprağından fışkıran bereketi, zengin mutfak kültürü, mavi bayraklı plajları, şifalı suları ile Balıkesir, hem Ege’nin hem de Marmara’nın bütün güzelliklerini bir araya toplayan bir şehir.
Balıyla, kaymağıyla, peyniriyle, zeytinyağıyla, kuzu etiyle Türkiye’yi doyuran Balıkesir’de “Marka Şehir Balıkesir” projesini destekleyen gastronomi çalışmaları şehrin destinasyon kimliğini de ön plana çıkarıyor. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, sadece ulusal değil uluslararası başarıları şehre kazandırmak için çalışıyor. Her ilçesinin kendine has unsurlarıyla ön plana çıktığı ve dünyaca ünlü bir şehir olma hayali var. Şehrin özgün imajını ön plana çıkararak dünyaya tanıtmak için topyekün güç birliği yaptıkları her proje ile Balıkesir, doğasıyla, turizmiyle, sanatıyla, kültürüyle ve gastronomisiyle marka şehir olma yolunda geleceğe emin adımlarla yürüyor. Kentin kültürel tüm değerlerini dikkate alarak, sahip olduğu her değeri ayrı ayrı önemseyerek çalışmalarını yürüten Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Balıkesir sizin için ne ifade ediyor?
Bu şehirde büyüdüm, bu şehrin evladıyım. Çok yer gezdim, gördüm ama nereye gidersem gideyim bu şehri özlüyorum. Kadim kültürüyle, insanıyla, tarihiyle, doğasıyla çok özel bir şehir Balıkesir. Bu şehrin belediye başkanı olduğum, şehrime hizmet etme fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Göreve geldiğinizden bugüne Balıkesir’in kültür mirası adına yürüttüğünüz projeler neler?
Bu bizim, en iddialı olduğumuz konulardan birisi. Kenti geliştirmek gibi tarihi ve kültürel varlıklarıyla birlikte geleceğe taşımak da bizim en temel görevlerimiz arasında. Bu anlayışla şehrimiz genelindeki tarihi yapıları restore ederek yeniden kente kazandırıyor, bölgenin ihtiyaçları doğrultusunda vatandaşlarımızın kullanımına açıyoruz. Tarihi kent merkezlerinde yaptığımız sokak sağlıklaştırma çalışmalarıyla tarihi sokakları turizm için birer cazibe noktası haline getirirken günümüzde mimari anıtlar olarak cadde ve sokakları süsleyen tescilli çeşmelerimizi Büyükşehir olarak restore ediyoruz. Ayrıca Balıkesir’in manevi tarafını koruyor, kolluyor ve geleceğe taşıma gayretiyle çalışıyoruz. Bu kapsamda tarihi camilerimizi ve türbelerimizi de restore ederek geleceğe taşıyoruz.
“Marka Şehir Balıkesir” projesinde gastronomi ne ifade ediyor?
2020 yılında, Valiliğimiz öncülüğünde, şehrin tüm dinamikleriyle güç birliği yaparak “Marka Şehir Balıkesir” projesini başlattık. Gastronomi de bu projenin en temel konularından birisi.
Balıkesir gerek gastronomisi gerekse verimli topraklarıyla Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biri. Muazzam bir potansiyeli var. Bunu açığa çıkaracak çalışmalar yapıyoruz. Yöresel ürünlerimizin tanınırlığını ve şehir ekonomisine olan katkısını artırmak amacıyla Coğrafi İşaret başvurularımızı hızlandırdık. Şu anda coğrafi işaretle tescilli 32 ürünümüz var ve bunların 27’si gıda ürünü. Bu sayıyı artırmak için çalışıyoruz. Balımızla, kaymağımızla, peynirimizle, zeytinyağımızla, kuzu etimizle Türkiye’yi doyuran şehiriz. Bunu sürdürülebilir kılmak amacıyla proje ve yatırımlar yapıyoruz. Tescilli Balıkesir Kuzusu üretimini yaygınlaştırmak, kalitesini artırmak ve üreticilerimize gelir oluşturmak amacıyla 5 ilçemizde “Balıkesir Kuzusu Üretim Merkezleri” kurduk. Tanınan, ancak günümüzde üretilmeyen peynir çeşitlerimiz var. Bunların hepsini küçük işletmecilerimize ürettiriyor ve tedarik zinciri içerisinde tüketime sokuyoruz. Bu kapsamda şehir olarak güç birliği yaptık ve mandıra şeklinde peynir üretim üsleri kurduk. Şimdi de birçok ilçemize satış noktası açıyoruz. Bu projeyle hem üreticilerimize gelir sağlıyor hem de kadın kooperatiflerimizi destekliyoruz. Balıkesir kahvaltısı, Türkiye’nin en zengin kahvaltılarından biri. 38 ayrı çeşit ürünün olduğu ve bu ürünlerin 10 kilometre etrafınızdan geldiği bir kahvaltı. Ürünlerin tamamı tarladan mutfağa geliyor. En lezzetlisi olduğunu iddia ediyor ve bunun tanıtımı için Uluslararası Kahvaltı Festivalleri düzenliyoruz.,
‘İda Madra’ projesinin ekoturizm ve özellikle gastronomi açısından şehre global alanda katacağı ekonomik değerler neler olacak?
Coğrafyasıyla, doğasıyla, iklimiyle barışık, insanına saygılı bir şehir inşa etmek için çalışıyoruz. “Ulusal Jeopark” olarak ilan edilen İda Madra Jeoparkı bu gayretimizin en somut örneklerinden birisi. Doğayı olduğu gibi koruyarak bölgesel ekonomik kalkınmayı güçlendiren İda Madra Jeoparkı sayesinde, Balıkesir’in birçok noktası, özellikle de kırsal bölgelerimiz yeni birer turizm destinasyonu haline geldi.
Sürdürülebilir bir gastronomi için tarım ve hayvancılık sizin için en önemli konulardan. “Toprağımız kumbaramız”ifadesini kullanıyorsunuz. Tarım, hayvancılık alanında bölgenin kırsal kalkınması ve şehir ekonomisinin desteklenmesi için hangi projeleri yürütüyorsunuz?
Balıkesir’in toprağını güçlendirmek, üreticimizin gelirini artırmak hedefiyle büyük bir kırsal kalkınma hamlesi başlattık. Tohumdan hasada ve ürünlerimizin satışına kadar, her zaman üreticilerimizin yanındayız. Bugüne kadar 340 milyondan fazla yatırım yaptık. Türkiye’nin en büyük “Bal Ormanını” şehrimize kazandırıyoruz. Geçim kaynağı hayvancılık olan ilçelerimize “Balıkesir Kuzusu Üretim Merkezleri” kuruyoruz. Fide ve yem bitkisi desteğinden ekipman ve malzeme desteğine kadar tüm imkanlarımızla üreten insanlarımızın yanındayız. Ata tohumlarına sahip çıkıyor; kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarımızı ari bir şekilde yeniden toprakla buluşturuyoruz. Ayrıca alım garantili üretim desteğinden kooperatiflerin desteklenmesine, coğrafi işaretleme çalışmalarından kırsal turizm rotalarıyla kırsal mahallelerimizin ekonomisini kalkındırmaya kadar birçok proje yürütüyoruz.
‘50 Peynirli Şehir Balıkesir’ ile başlayan kitap üçlemesi ‘bal kitabı’ ile taçlanacak. Balıkesir’in bir gastronomi destinasyonu olma yolculuğuna bu eserlerin katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz, Balıkesir’e ‘sağlıklı ve uzun yaşamın şehri’ diyoruz. Sağlıklı ve tamamen organik gıdalar üretimimizin bundaki etkisi çok büyük. Şehir olarak sahip olduğumuz lezzet mirasını anlatan üç kitap, yarattığı değer zinciri ve uluslararası başarılarla gastronomi dünyasında Balıkesir için yeni bir kapı açtı. Yazarlarımızın eline, emeğine sağlık.
Kahvaltı mutfak kültürümüzü dünyadaki diğer mutfaklardan ayıran en önemli öğün. Peki Balıkesir kahvaltısıyla dünyada simge şehirlerden biri olma yolunda mı?
Balıkesir çok bereketli, çok güçlü bir şehir. Sadece sabahları değil, üç öğün kahvaltı yapılabilen şehrin çocuklarıyız. Zevk ve damak lezzeti gerektiren her şey bizim şehrimizde mevcut ve biz bunu dünyaya ilan ediyoruz. Bunun için üretim ve kalite konusunda iddialı olduğumuz, şehrimize özgü ve tamamıyla organik 38 ürünü Balıkesir Kahvaltısı adı altında bir araya getirerek festival düzenlemeye başladık. Büyük ölçüde başarıya da ulaştık.
Gördük ki artık Balıkesir ürünleri ülke çapında büyük ilgi görüyor. İnsanlar, Balıkesir’e gelip bu lezzetleri tadıp, gidince de internet üzerinden siparişn veriyor. Artık Balıkesir yaşanacak, alışveriş yapılacak, tüm gün kahvaltı yapılacak bir şehir olarak biliniyor. Balıkesir Kahvaltısı ile Balıkesir’in marka değerine önemli bir katkı yaptık ve buradan hareketle ilin ekonomisini, sanayisini, turizmini tanıtma fırsatımız oldu.