9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali'nin teması: “Kuşaktan Kuşağa”

Adana denildiğinde akla öncelikle kebabı ve ardından zengin aromaları, doyurucu tatları ve kendine özgü pişirme tekniklerini içeren mutfağı gelir. Zırh kıymasından özenle hazırlanan ünlü Adana kebabı, bu mirasın en güçlü temsilcisi olarak artık dünya çapında nam salmıştır, leziz meze çeşitleri, şalgam suyu, bici bici gibi tatlıları ve eşsiz sokak lezzetleri de bu mutfak dünyasını zenginleştiren başlıca unsurlar arasında yer alır. Ancak elbette Adana sadece mutfağından ve yemeklerinden ibaret değildir, aynı zamanda köklü kültür mirasıyla da eşsiz bir hazine değerindedir. Bu farkındalıkla çalışmalarına geçtiğimiz yıl başlayan festival komitesi bu yıl 9. kez gerçekleştirilecek Uluslararası Adana Lezzet Festivali’ni "Kuşaktan Kuşağa" temasıyla dolu dolu bir deneyim ve bilgi paylaşımı, lezzet tadımı şöleni olarak hazırladı. Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen festivalle ilgili görüşlerini paylaşan Vali Yavuz Selim Köşger, Adana’nın dünya genelinde tanınan bir gastronomi merkezi olduğunun bir kez daha altını çizdi. Şehrin ve elbette toprağını kültürünü besleyen Çukurova’nın bu alandaki gücüne dikkat çeken Köşger, Akdeniz havzasının en zengin ve çeşitli gastronomi merkezlerinden biri olan Adana’nın sadece bir yemek destinasyonu olmadığını, aynı zamanda yaşayan, dönüşen ve anlatılan bir kültür olduğunu ifade etti. Binlerce yıllık tarih boyunca medeniyetlerin kesişme noktası olan Adana’nın, tarım, ticaret ve kültür açısından önemli bir merkez olarak şehrin mutfağına çeşitlilik, zenginlik ve kalıcılık kattığına değindi. Adana’nın mutfak zenginliğini korumak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla başlatılan bu festival, 9 yıl önce büyük bir özveriyle hayat bulduğunu söyleyen Vali Köşger, festivalin her yıl genişleyerek, artan ilgi ve katılımla uluslararası arenada dikkat çeken bir etkinlik haline geldiğini de sözlerine ekledi. Vali, kente özgü lezzetleri gastronomi dünyasına taşımayı amaçlayan festivalin, aynı zamanda bu eşsiz kültürel mirasın sürdürülebilir gelişimine değerli katkılar sunduğunu söyledi. Adana'nın güçlü gastronomi mirasını merkezine alan Uluslararası Adana Lezzet Festivali, dokuzuncu yılında “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla; yemek, sanat, kültür, mekân, tarım ve gıda ekseninde, geçmişten bugüne aktarılan zenginliği sahneye taşıyor. Binlerce yıllık birikimiyle sofralara yansıyan Adana mutfağı, sadece lezzet değil; bir yaşam kültürünü, emeği, toprağı ve belleği temsil ediyor. Bu yılki tema geçmişin izlerini bugünün yaratıcılığıyla buluşturarak yöresel lezzetlerin, geleneksel üretim modellerinin, yerel sanatın ve kentsel kültürün nasıl korunduğunu ve dönüştüğünü tartışmaya açıyor. Gastronomiyi sadece geleneksel sınırlar içinde tutmayan; yenilikçi şeflerle, girişimci kadın kooperatifleriyle ve genç nesil mutfak aktörleriyle günümüz mutfak dünyasına entegre olan bir vizyona sahip olan Adana, geleneksel ile yeniyi harmanlayan bu yaklaşımla, mutfağını sadece korumakla kalmayıp, onu geleceğe taşıyor. Bugün Adana, yılda yüz binlerce gastronomi turistini ağırlayan, coğrafi işaretli ürünleriyle dünya mutfak literatüründe yer alan ve uluslararası festivallerle adından söz ettiren bir lezzet başkentidir. Hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler, Adana’yı sadece bir seyahat noktası olarak değil; kültürle iç içe geçmiş, özgün ve gerçek bir lezzet deneyimi sunan bir durak olarak tanımlanıyor. “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla tasarlanan etkinlik başta Adana Valiliği olmak üzere Adana Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeler, odalar ve derneklerin katkılarıyla düzenleniyor. Festival tüm lezzet severleri Adana'nın zengin kültürel mirası ile bu mirası taçlandıran tatları keşfetmeye davet ediyor.